BEDİR YAMAN


SAHİBİNDEN KELEPİR HAYALLER

SAHİBİNDEN KELEPİR HAYALLER


Bağdatlı buz satıcısı fakir bağırıyordu; Sermayesi tükenen bu fakirden buz alan yok mu? Cüneydi Bağdadi ellerini başının arasına koydu; - Eyvah! dedi. Eriyen sadece buz mu?

Eyvah! sermayesi eriyen bu bizleri duyan yok mu? Yıkılan bu şehri bu insanları… Kaybolan umutlar, eriyen ahlak, eriyen güven, eriyen ekonomi, eriyen sağlık, eriyen eğitim. O kadar üstü kapanan acı var ki hangi birini konuşalım.
Sermayesi buza dönmüş zembil fıroşlar gibiyiz.
Erimekten, kaybetmekten korktuğumuz için kolayca hayal satın alanlar olduk.

Öteden beri hayal satın almayı severdik aslında. 
Bir vakitte bulvara su borusu konulmuştu eyvah kaybetmeye başlıyoruz bu ne demiştim. Kafasındaki tek kurgu riya ile riyaset odaklı siyasetçiler en çok acıttı canımızı. Sonra en iyi hayal satanlar uzun uzun dönem mühürdarlarımız oldu. Onlar hayal sattıkça biz aldık, biz aldıkça yenilerini buldular ve pazarladılar onları da aldık. İhtiyacımız vardı umutlara, ihtiyacımız vardı geleceğe dair güven duymaya ve birileri bu ihtiyacımızı iyi yakalamıştı. Oysa ki sular altında kalan köprünün yapılması bile otuz yıl sonra gerçekleştirilmişti. Oysa ki biz gelirsek tütün sorununu biz çözeriz denilmişti. Oysa ki Adıyaman hak ettiği değeri görecekti.

Hatırlayalım mı? satın aldığımız hayallerin bir kısmını;

-İçme suyu sorunu elli yıla kadar çözülecekti hazır su bu memlekete giremezdi.
-Hızlı trenle Adıyaman-Gölbaşı arası gelin konvoyları yapılacaktı.
-Yeryüzünün en sulak arazilerine sahip olup bol bol çimecektik.
-Turizm kentine yaraşır müze ve panorama ile depolarda çürüyen eserleri görmeye akın akın turist gelecekti.
-Kültür Merkezi ile olabildiğince kültürlenecektik.
-En kısa zamanda Modern Devlet Hastanemiz yapılacaktı sağlıkta sıra derdinden kurtulacaktık aslında istatistik olarak ülke birincisi idik ama, 
-Modern Kent Meydanımız parıl parıl parlayacaktı.
-Hizmet içi Eğitim Merkezi ile Adıyaman eğitimim merkezi olacaktı.
-Tütün kooperatifleri ile tütünümüz tü tü maşallah olacaktı.
-Atatürk Barajında balık balık alabalık kalabalık tesisleri kurulacaktı.
-Bağ evlerine ne gerek Kentsel Dönüşüm Adıyaman’ı dönüştürecekti zaten.

Bir ara  mantar gibi türeyen para toplayıcısı ham evim, hum evim, biricik evim, mosmor evim kuruluşları milletin iki üç kuruşunu toplamadılar mı? Hayal satmak çok kolay bu  şehirde.

Yeni hayaller ürettildi, satışa hazır, almak için kuyruğa girdik bile, gün sonunda korktuğumuz başımıza gelmez, betonzadelik ve betonzedelik kaderimiz olmaz yeniden inşallah…
Selametle…