Herkesin, her sesin, her halin alıcısının olduğu bir çağdayız. Az ya da çok her sözün, eylemin çeşitli etkiler yarattığı bir zamandayız. İstediğimiz kadar yazabilecek, her şey hakkında konuşabilecek! potansiyellere de sahibiz. Asgari düzeyde bir alim gibiyiz! Asgari Alim vay be. Her birimizin her bir şey ile ilgili hesap kitap yapabilecek imkânı da var. Peki ya ey nefsim! aslolan nedir diye biraz tefekkür ettim.
Asıl mesele doğruya ne kadar yakın olduğumuz değil midir değerli dostlar? Doğruya yakın olma çabası değil midir? Beşer şaşar derler. Hele hele son on fırtına yılı yaşayan tabiri caizse ölüp ölüp dirilen bizlerin şaşmaması mümkün mü? Şaşmış olmak, şaşırmış olmak gayet tabi insani bir durum. Ancak bu tabi durumdan gerisin geriye doğru yöne dönmekte tabidir.
Sosyal medya ve sosyal mecranın her birimize sınırsız bir şekilde sunulduğu alanlarda, takdire aç bilaç, tekdire muhtaç benliğimizin peşinde koşuyorken ve en doğru benim'e inanıyorken, id,ego, süper ego dengesi alt üst olmuşken, inandığı gibi yaşamayı ıskalayıp, inancı teğet geçip, yaşadığı gibi inanmayı en temel prensip haline getirmişken, hiçbirimiz tarife uymuyorken ve tarifi tahrif etmenin mahirliği ile övünüyorken...Sözlerimizin tesiri, dualarımızın temini kalmamıştır artık.
İnsanoğlunun hamuru niyet, gayret ve kısmet ile yoğrulmuştu. Ta ki doymadıkça ölçüyü kaçırana kadar. Niyet, gayret ve kısmeti kaybettikten sonra ismeti ve izzetti kaybetti.
Önce aciz nefsim olmak üzere nefislerimiz memur olmayı kabullenmeyerek amir olmaya meyletti. Kendisi için istediğini Müslüman kardeşine haram etti. Gerçek! bir gece ansızın bir zelzele ile tüm hesap kitapları tarumar etmedi mi? Yetti mi yetmedi elbet. Acizlikten azgınlaşan nefsim beni o yana bu yana savurmaya devam etti. Sonuç karmakarışık bir hal. Bu hal ile hemhal olan bedbahtlara döndük.
Oysa ki NİYET GAYRET ve KISMET ile BEREKETlenecektim. TERK ETTİM TERK EDİLDİM.
Peygamber ilkesi olan "kendi nefsimiz için istediğimizi müslüman kardeşimiz için istemedikçe" ne bu şehrimiz ayağa kalkar, ne de zalimlerin başımıza musallat olduğu coğrafyalarımızda akan kanlar son bulur, ne de gönül şehrimiz huzur bulur.
Ya Rab! Hesudluktan koru bizi, niyeti salih, gayreti halis, kısmeti hasip olanlardan eyle. Kendi nefsi için istediğini Müslüman kardeşi için de isteyen, istemediğini istemeyenlerden eyle. Habis, haris ve hesud kimselerden eyleme. Beldemizi, gönül şehrimizi ve gönül coğrafyamızı sahih beldeler kıl...
Amin.
Görüşmek dileğiyle...
