Sessiz sedasız bir milat yaşanıyor. Millet ümmet bilinci ile kucaklaşacaktır inşallah. Feryatların, figanların yerini zılgıtlar, salavatlar ve dualar almalı artık. Gençlerin ölmediği, annelerin ağlamadığı, kaynakların öldürmek ya da ölmemek için değil; yaşatmak ve geliştirmek için harcandığı yeni bir döneme girilmelidir.
Kolay gelinmedi bu noktaya. Her biri tarifsiz acılarla ödenmiş ağır bedeller var geride. Bir tekini dile getirmek bile yürek yakar. Ama ne yazık ki, yaşanan hiçbir acıya tanık olmadan konuşanlar hâlâ var. Kimileri, cehaletin sefahati ve faşistliğin şehvetiyle ekran başında veya klavye başında fitne üretmekten geri durmuyor.
Bu kişiler ne silah bırakanlardan ne de bıraktıranlardan bir iz taşır. Görevleri sadece tahrik ve tahriptir. İllacılık, zihniyetlerine işlemiş; sağır ve kör duygularıyla gerçeğe kapalıdırlar.
Toplumun huzuru ve geleceği için bu fitne durdurulmalıdır. Hemen, ama hemen yeni bir anayasa yapılmalı, bu geciktirilemeyecek kadar hayati bir ihtiyaçtır.
Masum bir insanın hayatı için kim kiminle ittifak yapacaksa yapsın. Hiçbir ocağın sönmemesi için kim kime ne söz verecekse versin. Yeter ki bir annenin daha yüreği yanmasın.
Silahlar susturulsun. İllalar bırakılıp kardeşliğe dönülsün. Ancak o zaman güneyden gelen ateşe karşı birlikte durabiliriz. Ancak o zaman terörün ana kaynaklarını kurutabiliriz.
Artık tereddütsüz bir kardeşlik inşa etme zamanıdır. Terörsüz Türkiye demek tereddütsüz kardeşlik demektir.
Selametle.
