BEDİR YAMAN


YERİNDE DÖNÜŞÜM YERİNDE SAYIYOR

YERİNDE DÖNÜŞÜM YERİNDE SAYIYOR


Hafta sonu yaman diyardaydım. Gezdim biraz, gerildim, geri döndüm. Evet yaşadığımız deprem çok büyüktü. Yıkım çok geniş bir alandaydı doğru. Bu büyük yıkım ile çoğu devlet ve millet başedemezdi doğru. Milletimiz alnının akıyla bu süreci geçirdi. Devletimiz elinden geleni yapıyor ancak biz karar alıcı ve karar vericiler bu durumla başedebilenlerdenmiyiz bilemedim. Şehrimiz inşa edilyor yeni projeler yeni çalışmalar var olması gerekenin oldurulabildiği kadar.
Ancak merkez nüfusun olması gerekenden çok fazla olduğu gerçeği de var. Bu şehir deprem öncesi nüfusu kaldırabilir mi tabiki kaldıramaz. Suyu, yolu, hastenesi, havası, okulu, hulku en fazla 150 bin kişiyi kaldırabilecek iken nüfus en az yüz bin fazla. Ya hocaaa ne yapılması gerekiyor? 
Bir kere şehirde tarla, bağ, bahçe, dükkan veya geçerli bir mazereti olmayanların tahliye edilmesi gerekmekteydi. En az iki yıl. Ferahlayan şehirde ciddi güvenli ve modern bir şehir planlaması yapılmalıdır. Tüm zemin etütleri bizzat Çevre Şehircilik bakanlığı tarafından yapılmalı ve hızlıca bir kaç alternatifli projeler ile isteyenlere yerinde dönüşüm marifeti ile inşaatlara başlanmalı idi.
Sonrasında yerinde dönüşüm ile illa evinin yerinde ev yapmak zorundasın ve bir müteahhitle anlaşıp gelirsen hibe ve kredi alabilirsin şartı olmamalıydı. İnsanlarımızz ülkemizin herhangi bir coğrafyasında yaşamayı seçebilmelidir. Tüm yakınlarını kaybetmiş birileri başka bir yerde yaşamayı neden tercih edemesin. Depremzede ise, evi yıkılmış ise, gittiği şehirde alacağı ev için aynı hibe ve kredi sağlanmalıdır. Depremi yaşayan bürokratlar nasıl ki süreci yönetemediler. Depremi yaşamış muteahitlerde bir süre dışarıdan gelen firmaların bünyesinde olmak hariç  yerinde dönüşüm sürecinde olmalıydılar. Depremi yaşayan kimileri kendisine , hayat bakış açısına bir düzen getirmişken bir kısmı da yaşanan maddi kayıplarını telafi etmek için daha bencil ve daha alengirli davranabiliyor. Yüz dairenin bulunduğu bir sitenin en az 30 sakini il dışına taşınmış. Hocam otuz kişi il dışında ise nüfusun yüzde otuzu il dışında denebilir. Evet il dışında ama bu nüfus sürekli Adıyaman git gel yapmak zorunda özellikle yerinde dönüşüm süreçleri için.
Dolayısı ile bu ayrı bir külfet ve yük olmaktadır. Yerinde dönüşüm yerinde sayarken biz depremzedeler yerimizde duramıyoruz. Daha öncede yazmıştım. Özellikle deprem şehirlerinde inşaat süreçlerinin tümünün tamamen devlet eli ile yürütülmesi gerekmektedir. Aksi halde elimizin elinden birşey gelmiyor. Derdimiz ile mi uğrasalım, yüzlerce site sakinini bir araya mı getirelim?
Yerinde dönüşüm yerinde sayıyor malesef. Yerinde dönüşüm değil yeni yeni dönüşümler olması artık. Aksi halde çok fazla mağduriyetler olacak ve bu pilav çok su alacak. Selametle...