Alnım secdede idi gözümde yaş kalmadı
Yalnız kalan başıma gelmeyen taş kalmadı
Sufiler sofrasında nasipte aş kalmadı
Sen de yüz dönme bari yüreğimden tut beni
Kuşe-i meyhanede bir can yeri kalmadı
Mey-ü sâhbâ dolandı bir cam yeri kalmadı
Sığamadım cihana bir han yeri kalmadı
Sen de yüz dönme bari yüreğimden tut beni
Yarılandı yokuşum çıkacak hal kalmadı
Uzattığım elimi tutacak el kalmadı
Lâl oldu andelibim ötecek dil kalmadı
Sen de yüz dönme bari yüreğimden tut ben