Bölgede çiftçilik yapanların zarar ettiğini sıkça duyuyoruz.
Peki bu topraklar neden durduğu yerde değer kazanıyor?
Bu sorunun cevabını ararken, geçmişten günümüze tarımın nasıl değiştiğine ve çiftçilerin yaşadığı zorluklara göz atalım.
1990’lı yıllarda Adıyaman’da tütün ekmi yaygındı. Herkes tarlada çalışır, para boldu. Her çiftçinin bir aracı ve traktörü vardı.
Ancak, tütüne getirilen kota ile bu sektör neredeyse yok oldu.
2008 de nar bahçlerine yönelen çiftçiler, Adıyaman’ı nar bölgesi olarak tanıttı. Ancak, narın para etmemesiyle bu bahçeler söküldü.
2012 yılında badem ekimi popüler hale geldi. Adıyaman’da üretilen badem miktarı Türkiye’nin ihtiyacını karşılayacak düzeydeydi. Ancak, ithalatın artması ve iç piyasada fiyatların düşmesi nedeniyle badem ağaçları da sökülmeye başlandı.
Toprak, güvenli bir yatırım aracı olarak görlüyor. Ekonomik belirsizlik dönemlerinde insanlar, paralarını toprak alarak değerlendirmeyi tercih sayıyor.
Tarımın sürdürülebilirliği için destekleyici politikalar ve pazar garantileri sağlanmazsa, büyük bahçeler ve kayda değer çiftçilik faaliyetleri için endişe dyurum.
Çiftçilerin zarar ettiği toprakların değer kazanması, tarımın geleceği için düşündürücü.
Önlem alınmadığı takdirde, büyük bahçeler ve kayda değer çiftçilik faaliyetleri kaybedebiliriz.