Ramazan YAVUZ

Tarih: 04.05.2025 12:59

CHP: İnönü’den İmamoğlu’na Değişmeyen Kodlar ve Süregelen Çelişkiler

Facebook Twitter Linked-in

Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’nin en eski siyasi partisi olmasına rağmen, toplumun geniş kesimleriyle sahici bir bağ kurmayı hâlâ başaramamış durumda. İsmet İnönü’nün otoriter tek parti mirasından bugünün “değişim” söylemlerine kadar uzanan bu siyasi çizgide, partinin özünde neyin değiştiği neyin değişmediği ciddi şekilde tartışmaya açıktır. Ekrem İmamoğlu'nun yükselişi ise bu yapının “yenilenme” iddiasını test eden önemli bir gösterge haline geldi.

İnönü Döneminden Bugüne: Devletin Partisinden Halkın Partisine Dönüşememek

CHP, tek parti döneminde halktan çok devlete yaslanan bir anlayışla siyaset yaptı. İnönü yönetimi döneminde yaşanan Dersim Katliamı ve diğer baskıcı uygulamalar, CHP’nin geniş kitleler nezdinde hâlâ tam olarak silemediği bir hafıza oluşturdu. Bu hafıza, özellikle Kürtler, Aleviler ve dindar kesimlerde CHP’ye karşı derin bir güvensizlik olarak devam ediyor.

Demokrat Parti’nin 1950 seçim zaferi, bu kopukluğun halk tarafından nasıl algılandığının net göstergesiydi. Fakat bu ders, CHP için hiçbir zaman tam anlamıyla özümsenmedi. Parti zaman zaman “ortanın solu” gibi halkçı söylemler geliştirse de, pratikte seçkinci duruşunu ve vesayetçi zihniyetini korumaya devam etti.

Kılıçdaroğlu ve Kimlik Siyaseti: Açılım mı, Oyalama mı?

Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde yapılan açılım hamleleri; başörtüsü, Kürt sorunu, Alevilik gibi konularda atılan sözde cesur adımlar, çoğunlukla samimiyetten uzak bulundu. Özellikle HDP ve ardından DEM Parti ile kurulan “örtülü ittifak”, terör örgütü PKK ile arasına net bir çizgi çizemeyen yapılarla yakın görüntüler oluşturdu. Bu durum, hem güvenlik kaygısı taşıyan seçmenlerde hem de milliyetçi çevrelerde büyük bir tepkiye yol açtı.

CHP, teröre mesafe koyamamakla suçlandı. 2019 ve 2023 yerel seçimlerinde özellikle Doğu ve Güneydoğu’da bu çevrelerin desteğiyle kazanılan belediyeler, “CHP terörle dirsek temasında mı?” sorusunu daha da gündeme taşıdı.

Ekrem İmamoğlu: Yeni Yüz, Eski Anlayış

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP’nin içinden çıkan ama partinin ötesine geçen bir figür olarak sunuluyor. Halkla daha rahat bir iletişim kuruyor, gençlere hitap ediyor, muhafazakâr tabana “mesaj veriyor” görüntüsü çiziyor. Ancak bu imajın arkasındaki gerçeklik sorgulanmalı.

İçişleri Bakanlığı’nın raporlarına göre, İmamoğlu döneminde İBB’ye alınan yüzlerce personelin PKK ve benzeri terör örgütleriyle iltisaklı olduğu öne sürüldü. Bu iddialar, yargıya intikal etmiş durumda ve kamuoyu tarafından da yakından takip ediliyor. Üstelik belediye kaynaklarının büyük kısmının reklam, medya, algı çalışmaları gibi görünür ama kalıcı olmayan hizmetlere aktarılması; "PR belediyeciliği" eleştirilerini beraberinde getiriyor.

İmamoğlu, yeni bir siyaset dili vaat etse de, bu dilin pratiğe nasıl yansıdığı hâlâ ciddi bir soru işareti. Görünen o ki CHP, yüzünü yenilese de zihniyetini fazla değiştirmedi.

Sonuç: Değişim Lafta Kalırsa Halk Affetmez

CHP, sadece lider değiştirerek değil, zihniyet dönüşümünü tamamlayarak yeniden güven kazanabilir. Aksi takdirde “değişiyoruz” söylemleri, yalnızca vitrinde kalan bir makyaj olmaktan öteye geçemez. Terörle arasına net bir çizgi çekemeyen, halkın değerleriyle barışamayan ve devletçi geçmişiyle hesaplaşmayan bir CHP’nin, Türkiye’nin geleceğine umut olması mümkün değildir.

Toplum artık samimiyet istiyor. Slogan değil çözüm, algı değil hizmet görmek istiyor. CHP, eğer gerçekten bir değişim hikâyesi yazmak istiyorsa, önce kendi geçmişiyle ve bugünkü çelişkileriyle yüzleşmek zorunda.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —