Adıyaman’da “gastronomi festivali” adı altında yeni bir organizasyon duyuruldu. Ancak organizasyon kadar tartışılan bir başka şey var: Bu işin arkasındaki isim — Fatih Adıyaman.
Geçmişte yürüttüğü dernek faaliyetleri, kamu destekli projeler ve sonrasında sessizliğe gömülen yapılarla adı anılan bu isim şimdi tekrar ortaya çıkıyor. Hem de yine destek arayarak, kapı kapı dolaşarak…
Sormazsak olmaz:
Bu şehirde kamuya dönük organizasyonlar bu kadar kolay mı yapılır? Belediyenin, Valiliğin, Kültür Müdürlüğü’nün sesi soluğu çıkmadan, biri çıkıp “festival yapıyorum” diyebiliyor mu?
Ne değişti de bu kadar rahat?
Fatih Adıyaman ismi Adıyaman kamuoyunda pek çok tartışmanın merkezindeydi. O dernek ne oldu? O projeler neden tamamlanmadı? O kaynaklar nasıl harcandı? Cevap yok. Şeffaflık yok. Ama şimdi geçmiş hiç yaşanmamış gibi yeniden karşımıza çıkıyor. Sahi, bu güveni nereden alıyor?
Gastronomi, kişisel şova malzeme edilemez
Bir şehrin mutfağı, kimliği kadar değerlidir. Bu yüzden de öyle herkesin elini kolunu sallayarak düzenleyeceği bir iş değildir. Bu tip festivaller kamu adına yapılır, belediyenin onayı ve halkın bilgisi olmadan yapılamaz.
Yoksa mesele Adıyaman’ı tanıtmak değil, kendini pazarlamak olur. Ki bu şehir bunun örneklerini daha önce çok gördü, çok da acı çekti.
Biz unutmuyoruz, unutturmuyoruz
Halkın emeğiyle, kamunun ismiyle, geçmişi tartışmalı kişiler yeniden sahneye çıkıyorsa bu sadece bir festival meselesi değildir; bu, Adıyaman’ın hafızasına yapılmış büyük bir saygısızlıktır.
Bu şehir artık günübirlik PR oyunlarına değil, geçmişi temiz, sicili açık insanlara teslim edilmelidir.
Uyarıyoruz: Şehir sahipsiz değil. Hafıza hâlâ yerinde.