Şüphesiz ki buna!
"Bir Cumhurbaşkanı Ve Rektör Oğlunun Ahlaki duruşu" demek de mümkündür..
Çünkü!
İyi bir AMEL, düzgün bir "Ahlâk Ve Vicdandan" Ve örnek bir "AHLAK Ve VİCDAN" da elbette ki; Evrensel HUKUKU önceleyerek-HAYATA uygulayan insan ve ihsan eksenli "ASALET Ve ADALET’TEN" beslenir,ki( aşağıdaki ibretli hatıraya göre) sanıyorum “İsmet Paşa Ve Çocukları da bunu kendileriyle beraber hayata ve çevrelerine uygulamaya azami özen göstermişler.
.
O halde/Bakalım..
Babası Cumhurbaşkanıydı,Oğlu ABD'de fizik dalında yüksek lisans eğitimi alıyordu..
Bir gün babasına mektup yazdı,hal/hatır sorma pasajının arasına "burada herkesin otomobili var!" mesajını sıkıştırdı; Kendime Otomobil almak istiyorum diyememişti-Babasına karşı olan saygısından..
Babası cevap yazdı, “Senin Otomobil meselen hiç aklımdan çıkmıyor,çok üzülüyorum da ancak yeni Otomobiller pahalı,1700/2000 dolar asla bulamayız;Galiba eski bir Otomobil almaktan başka bir çare yok,sabrın artar-alacağından da ümitliyim dedi;Oğlunu fazla kırıp üzmemek için..
,,,
-Cumhurbaşkanının oğlu kendine 2.elden kullanılmış eski/Kelepir bir Otomobil aldı, eksiğini/gediğini tamir ettirdi;Onu kullandı..
,,,
-Memlekete dönmeden önce babasına yine bir mektup yazdı,Anneme hediye etmek için bir kürk manto almak istiyorum;Alayım mı diye sordu..
-Cumhurbaşkanı Oğluna mektup yazdı,kestirdi attı, (olacak şey mi o kadar fazla doları bulamayız;Biz o birazcık masraf/harçlık paran için üç senedir uğraşıyoruz,sözünü geri al ve dön dedi..
,,,
Evet..
-Baba,Cumhurbaşkanı İsmet İNÖNÜ..
-Oğul da, Erdal İNÖNÜ..
Erdal'ın eniştesi (Metin TOKER) gazeteciydi, yanı Milli damattı..
-İsmet Paşaýı hapse atamayanlar,damadını hapse attı..
,,,
İnönü cezaevindeki damadını ziyarete gitti,sırf eziyet çektirmek için görüştürmediler..Not yazdı damadına,bir ihtiyacı var mı diye;Bıraktı gitti..
Damadı hapisteyken kızı(Özden TOKER)doğum yaptı,İnönü’nün torunu,damadı Metin TOKER tutukluyken doğdu..
,,,
Buna rağmen demokratik duruşunu bozmadı; "Ömrüm boyunca (Adalete Siyaset karışmasın) diye çalıştım,devrimlerin en şiddetli döneminde bile Adalete karışmadık" dedi..
,,,
Bu babanın oğlu Erdal Profesör oldu;ODTÜ'de Fen fakültesi dekanı oldu..
Sonra ODTÜ Rektörü görevinden ayrıldı,rektör seçimi yapılacaktı..
-Akademik Konsey,Erdal İNÖNÜ dahil üç aday belirledi;Adaylar Konseyin karşısına birer birer çıkıp projelerini anlattılar..
,,,
-Erdal konseye, ODTÜ öğretim üyeleri üç aday belirledi;Duyduğumuza göre Mütevelli Heyeti bir arkadaşımıza tecrübesi yok/yetersiz olur demiş, ancak bana göre tecrübe işe başladıktan sonra kazanılan bir şey pek de önemli değil,diğer aday arkadaşımıza da "sol'da" demişler yani o da önemli değil çünkü zamanla ortaya gelebilir,ki benim de 'Soyadıma' İsmet İNÖNÜ'NÜN oğlu olmama itiraz etmişler..
Bunu değiştirmek kimsenin elinde değildir;Bu doğa yasalarına aykırıdır..
-Gördüğünüz gibi,benimki hiç düzeltilemeyecek bir durumdur;O nedenle "beni adaylıktan alın Ve diğer adaylar kalsın" dedi..
-Heyet ayağa kalktı,ayakta alkışladı;"Beni eleyin diyen Erdal INÖNÜ'yü ODTÜ'ye rektör seçtiler..
,,,
-12 Mart muhtırasında,Rektör olan Oğlu Erdal'ı, (ÖDTÜ'de taşkınlık yapan öğrencilerine karşı pasif ve sessiz kalıyor diye..)tutukladılar..
Babası İsmet Paşa,(eğer isteseydi oğlu Erdal'ı askeri cuntanın elinden alırdı,ancak asla böyle bir şey yapmayarak)sadece oğluna;Sabır/sebat tavsiye ederek sustu..
,,,
-Aynı İsmet Paşa,(1972 yılinda)CHP'de kendi Genl Başkanlığına karşı çıkarak baş kaldıran bir grup partili MUHALİF Milletvekilini (CHP Genel Sekreteri Bülent ECEVİT, K,KIRIKOĞLU,T.GÜNEŞ, O.BİRGİT vb gibi)isteseydi partiden ihraç ederdi ancak-ancak demokrasiden ayrılmamak adına partiyi KONGREYE götürerek; YÖNETİMİ seçimle Bülent ECEVIT Ve Arkadaşlarına teslim etti..
,,,
-12 Eylül Askeri Darbesinden sonraki süreçte yeniden-DEMOKRASİ düzenine geçmek adına planlanan(1983'teki)Genel Seçimlere katılmak üzere (SIYASET sevmeyen)oğlu ERDAL, ısrarlar karşısında bir avuç insanla beraber istemeden de olsa SODEP (Sosyal Demokrat Parti'yi)kurdu ancak;O gün (S.Yasaklısı)Süleyman DEMİRELİN güdümünde kurulan DYP(Doğru Yol Partisi)ile beraber-Askeri Cunta -tarafından engellenerek Genel Seçimlere sokulmadı..
,,,
Ancak,1994 Genel Seçimlerinde SHP patentiyle TBMM'ye girerek;Merhum Süleyman DEMIREL BAŞKANLIĞİNDA kurulan (DYP+SHP)Koalisyon Hükümetin de BAŞBAKAN YARDIMCISI .olarak görev aldı..
Hani bazen deniyor ya;"Nereden nereye" geldik diye..
,,,
Evet!
Aynen öyle;"İstemediği halde rektör seçilen liyakatli bilim adamlarından,İstenmediği halde rektör atanan liyakatsiz adamlara" geldik..
,,,
Eh!
"Yürüyen ya Mevlasını ya belasını bulur demiş büyüklerimiz;Boşuna mı demiş?"
-Allah rahmet eylesin;Taksiratını afetsin İNÖNÜ Ailesinin..
Not;Kısmen Y.ÖZİL'İN notlarından yararlanılarak yazılmıştır..
HİKMET VE HÂKİKAT..!?
-ASALET iman'dandır;NESEP Ve İMKANDAN (Soy,köken,makam,mal/mülk Ve zenginlikten) değil...! .
-ADALET Asalettendir;HESAP Ve İNFAKTAN (Akıllı olmaktan,Çok bilmekten,cömertlikten) değil..! .
-HÂKİKAT Din'dendir;NİSAP Ve İNTİSAPTAN (kader,kısmetten,nimet,ganimet biriktirmekten) değil,ki O da HÂKTANDİR;Elbet HİKMET'TEN (Akıl,İzân Ve Vicdandan)AHLÂK Ve AMEL'DEN beslenir..
Çünkü!
İnsanların DİNİ,ancak hayatlarını/KADERLERİNİ İrşat ettikleri VİCDANLARI (Akıl Ve İzânları) yani AHLÂK VE AMELİ kadardır..
Hülasa!
Demem o ki, yüce ALLÂH asla hiç bir İNSANA (doğumuyla)peşin olarak-Onun Ailevi aidiyetine (kökenine,soyuna,sopuna,cinsine,cibilliyetine) falan bakarak "ASALET VE ADALET" payesini vermez-Vermemiştir...
Ancak! .. .
Şüphesiz ki,Her İNSAN da eğer isterse,elbette Yüce HÂK'IN Kendi HİKMETİNDEN(Zâti ilim ve iradesinden)ONA hayatını/KADERINI-YOLUNU (arasın,bulsun,anlasın ve gidecek yönü seçerek) özgürce yaşasın diye-bahşettiği cüz'i iradesiyle yani bilgi "BILMEK-ANLAMAK-SEÇMEK" gücü olan "AKIL,İZÂN VE VİCDAN" mizanıyla;Elbette yüce ALLÂH'IN,"Ahlâk Ve Amelini" tamamlayıp doğrulatmak üzere-PEYGAMBERİ vasıtasıyla (ONA)indirdiği "HÂK VE HAKİKAT DİNİ ISLAMLA da Kendini/NEFSİNI irşat ettirerek "ASALET VE ADALET" nimetine de kavuşarak-içinde yaşadığı çevrede "ASALET VE ADALETLE" hükmederek ve elbet kendisi de huzur ve mutluluk içinde yaşayan ve çevresinde de "ASİL Ve ADİL" bir paye ve unvanla anılarak sürekli aranan makbul bir İNSAN olabilir.,,
Hani!
Ainesi iştir Kişinin, lafa bakılmaz;O da ancak güzel bir “AHLAK VE AMELDEN” besleyerek kazandığı “ASALET VE ADALETLE” hükmeden erdemli/Mümin İNSANLAR tarafından HAYATA geçirilebilecek bir şeydir..
SON/SÖZ;
Şüphesiz ki!
Yüce ALLAH, (Yaratılış Ve İmtihan sırrının) gereği olarak-Sevgili Peygamberleri dahil; Hiç bir İNSANI(Fıtratını Hak/Hakikat üzere yarattığı halde) peşin olarak (ASİL VE ADİL)olacak bir şekeldeki bir PAYE vererek yaratmamıştır,belki ALLAHIN kendilerine Hikmetinden bahşettiği cüzi iradesiyle(AKIL VE İZANIYLA) Hak Dininden Ahlak Ve Amelini İRŞAT Ve İHYA ederek tamamlayıp/DOĞRULAYAN Hikmet sahibi azimli,kararlı(Akıllı-İzanlı-Vicdanlı) erdemli/ Ve de MUTTAKİ/Mümin İNSANLARIN arasından PEYGAMBERLERİNİ seçmiştir..
Elbet!
Bu nedenle O İrşat edici Seçkin PEYGAMBERLER de,örnek,model AHLAK VE AMELİYLE; Bizim için(HAK Ve HAKİKATIN)birer YOL gösterici(ÖĞRETİCİ Ve EĞİTİCİ)olan özgün ve örgün/Rehber ÖĞRETMENLERİ olmuşlardır..
Sevgilerimle..