HAKİKAT..
ALLAH “kendi ilminden” her bir şeyi yarattı;
Ezeli ve ebedi “ZAT’I” görünsün-diye..
Her bir şeye “isminin cilvesini” nakşetti;
İlm-ı iradesinin gücü bilinsin-diye..
Sonra “akıl/izanı kullarına” bahşetti;
Yaratılış sırrının sırrını çözsün-diye..
Ömür boyu “kuluna” hep kendini arattı;
İbretini aklına sarıp yürüsün-diye..
İmtihan’a“hasret Ve hicranı” mizan yaptı;
Ki,yaşarken- kulları nefsini tartsın-diye..
Ve sonra her kuluna “Ölümü” murat etti;
Ki,Ruhu “Fani yurttan Baki’ye” geçsin-diye..
(Yani!!)
Her alemde nakşı var;Her nakışta-Bismillah;
Hayat/memat iç içe yarattı-Yüce Allah!
(İHB/Pazarı Şiirleri-28 Eylül 2016/Adıyaman)
Siyasal İSLÂM sürecini "EMEVİLER" başlattı;Mimarı Ebu SÜFYÂN, Banisi MUAVİYE, Şakisi de YEZİT’TIR..İlk işleri de Yüce İSLÂM DİNİNİ,Sevgili Peygamberimiz Hz. MUHAMMEDİN(ass) hunharca ŞEHİT ettikleri güzide/Civanmert Torunu Hz HÜSEYİN ile beraber "KERBELA'YA" gömerek,yerine kendi eski batıl "MÜŞRIKLER DİNİNİ" ikame ve idame etmek üzere onunla İNSANLARI aldatıp kandırarak ya da cebren/BİAT ettirerek dünyaya "SULTANLIKLARINI' ilân etmek oldu..
Evet!
Bugün,İSLÂM ALEMİNİN içinde bulunduğu kaotik (kaos ve kabus)ortamının asıl nedeni budur ve insanlar bu kangrenleşmiş “OLAY Ve OLGULARIN” işret ve İbret NEDENİNİ sorgulamadıkça,tarihi ve kültürel (SİYASAL Ve SOSYAL)hakikatinin arka planını doğru ve gerçek yüzüyle okuyup anlayarak ortaya koymadıkça ve bunun aslında bir “DİN/MEZHEP” savaşından çok, bir kavmi/sınıfsal rant paylaşımı “TAHT VE STATÜ” çatışması olduğunu da kavramadıkça Ve bu gaflet,hainlik ve nankörlük illetinden vazgeçerek-ALLAHIN İPİNE sıkı-sıkıya sarınmadıkça;ALLAHIN,her iki dünyanın da açık bir KURTULUŞ REÇETESİ olan kadim ve kaim DİNİNE dönmedikçe,bu asla hiç kabul edilmez zül,zulüm ve dramatik hal de-mazlum Ve mağdur İSLAM beldelerinde İLÂNİHAYE sürüp gidecektir..
Çünkü!
Bu, EMEVİLERDEN başlayarak günümüze kadar-Beldeleri yakıp/yıkarak ve insanlarını da aşından/işinden,evinden/eşinden-dostundan ayırarak mazlum ve mağdur bırakarak-süregelen dramatik “OLAY Ve OLGULARIN” tarihi arka planına baktığımızda-orada ancak;Nefsani bir “ARAP KAVMİYETÇİLİĞİNİN” kibir ve gururundan beslenerek teberrüz ve tezahür eden-Vazgeçilmez bir post kavgasının “ŞAN-ŞEREF-İTİBAR-STATÜ HİSTERİĞİNİN” asla önlenemez bir “TAHT VE İKTİDAR” savaşının çirkin yüzünü görürüz,ki bu nedenle de olsa gerek-EMEVİLER,asla hiç çekinmeden kutsal “İSLAM DİNİNİ” bile pervasızca Ve de hiç ALLAH’TAN korkmadan-bu çirkin “SİYASETLERİNE” alet ederek kullanmışlardır.
Yani!
Bu çirkin “TAHT/RANT“savaşı, elbette “Hz. HÜSEYİN ve AHFADINI KERBELA’DA” pusuya düşürerek ,yüce ” İSLAM DİNİNİ” hiçe sayarak-alçakça ve hunharca katlederek kanları ve canları üstüne “EMEVİ HANEDAN DEVLETİ” kuran hilebaz “MUAVİYE Ve oğlu zalim “YEZİT” tarafından değil-daha çok önce;Dedeleri ÜMEYYE B.ABDÜŞEMS ile Amcası(Peygamberimizin büyük dedesi olan Mekke’nin Adil ve Koruyucu/Yöneticisi) HAŞİM B.ABDÜMENAF arasında “ASALET,ŞEREF VE İTİBAR” kavgası yüzünden başlamıştır..Not;Peygamberimizin dedesi Abdulmuttalib’in babası olan Mekke Yöneticisi HAŞİM BİN ABDÜMENAF ile asaleti için bu kavgayı başlatan Ümeyye Bin Abdüşems’in babası ABDÜŞEMS BİN ABDÜMENAF kardeştir;Bu konuyu merak edenler-İslam tarihine bakabilirler…)
O halde!
Görünen o ki, bu sanal kavga asırlar önceden “soyu HZ.İSMAİL’E dayanan-Torunlarıyla” “ORTADOĞU ARAP YARIMADASINDA” başlanan ve asırlarca kesilmeden sürerek tüm “İSLAM COĞRAFYASINA” yayılarak devam eden “BİR AİLE’NİN” asla ve katta hiç bitmeyecek “GÜÇ VE TAHT İLE İKTİDAR VE RANT” savaşıdır,ki;Dünya var oldukça Ve de insanlar “ALLAH’I” bırakıp da “DÜNYAYA” taptıkça asla hiç bitmeyecektir..
Peki!
“Acaba-Bizim halimiz; KADERİMİZ ne olacak-Derseniz?
Herkes kendi haline;KADERİNE ancak-Kendisi karar verecek!derim..”
Çünkü!
Allah herkesi, sonucuna katlanmak üzere;Kaderinde özgür ve serbest bırakmış..
Eğer!
Biraz-Aklımızı başımıza alsak,biraz da her şeyi isteyen-Nefsimizi gemlesek;Sanırız ki belki biraz-ADAM oluruz..
Bu manada!
Bu problemi,Tahkiki bir imanla,takva ve ihlâsla,ALLÂH'IN Dinine(Emir Ve Yasaklarına) uygun olarak Ve elbet "KÛR'ÂN VE PEYGAMBERİN" ahkam ve İRŞAT öğretisi ışığında SEBEP/SONUÇLARIYLA beraber araştırılarak gerçek DOĞRULARINI da ortaya koymak üzere ÇÖZMEK-Elbette;Hiç şüphesiz ki ancak ALİMLERİN Görev Ve Sorumluluğudur..
Bilmem ki!
Acaba ALIMLERİMİZ bu problemin farkında mı, farkındaysa kendilerine dert ediniyorlar mı Ve de bunu çözmek için herhangi bir rol ve misyon üstlenerek Ve bir araya gelerek;Çaba gösteriyorlar mı ya da gösterecekler midir? Ben şahsen her hangi bir çaba göstereceklerinden pek emin değilim,çünkü;Sevgili ALİMLERİN (şimdilik)Bizi umutlandıracak aktif,anlamlı Ve olumlu bir çabasına(iyi niyetli bir avuç Alim dışında) pek rastlamadım ancak-her gün TV'lerde arz-ı endam ederek- birbirlerine karşı zalim Ve insafsızca serdettikleri-gaflet yüklü nankörlüklerinin zem-u kasemiyle birbirlerini aşağılatarak ötekileştirmekten başka..
Ne diyelim!
Allah Onlara amel edecekleri tahkiki bir "İLİM, İRFAN Ve VİCDAN,Biz garip kullarına da Onları dinleyip anlayacak ve asla hiç aldanmayacak;Bir Akıl,izanla beraber kelam- ı kadimine kalben ve ruhen yönelip “BİAT Ve İTAAT” ederek inanan selam-ı salim bir iman ve ihsan nasip eylesin..
SON/SÖZ;
İnsan maddi ve manevi bir varlıktır-hem manaya ve hem de maddeye muhtaçtır;Birini bırakıp ötekisine sarınmak ahmaklık ve akılsızlık,ikisinden de vazgeçmek imansızlık ve ahlaksızlıktır..
Allah bizi Kendisinden,Kendisini de bizden ayırmasın;Ne unutsun,ne de unutturmasın..
Sevgilerimle..