Adıyaman… Tarihiyle, kültürüyle, vefakâr insanıyla her zaman ayakta kalmayı başarmış bir şehir. Ancak bugün, bu toprakların sessizliği aslında çok şeyi anlatıyor. Birilerinin duyması, görmesi ve artık gereğini yapması gereken çok şey var.
Bu şehrin her kademesinde görev yapan yetkililere seslenmek istiyorum. Sanmayın ki attığınız her adımdan halk habersiz. Sanmayın ki makam kapılarınızın ardında alınan kararlar, bu halkın vicdanına uğramadan geçiyor. Bugün konuşulmayanlar, yarın mutlaka er meydanına çıkar. Gerçekler bir şekilde su yüzüne çıkar, hesap günü gelir çatar.
Biz bu memleketin iyiliği için mücadele eden insanlarız. Sizin memleket adına attığınız her samimi adım, bizim için gurur kaynağıdır. Ancak atmadığınız her adım, görmezden geldiğiniz her sorun ve yapılan her yanlış da bizim vicdan kalemimizde tek tek yazılıyor.
Sizin varlığınız ya da yokluğunuz, sadece resmi tabelalarda değil; bu halkın yüreğinde ve hafızasında ölçülüyor artık.
Ekonomik zorluklarla boğuşan, işsizlikle mücadele eden, gelecek kaygısıyla uykusuz kalan binlerce insanın olduğu bir şehirde; susmak, görmezden gelmek ya da geçiştirmek artık lüks değil, vebaldir.
Biz bir adım geri durmayız. Çünkü bu topraklar için, bu memleketin selameti için mücadele etmeyi görev biliriz. Önemli olan, bu şehirde iz bırakmak değil; bu şehrin insanının gönlünde yer edinmektir.
Yetki sahiplerine düşen görev çok açık: Samimi olmak, çalışmak ve halkın içine karışmak. Çünkü halk artık laf değil, icraat görmek istiyor.
Adıyaman ayağa kalkarsa, sadece bir şehir değil; bir milletin inancı da yeniden doğrulur.